​

FAZ 1

​

Proje kapsamında Marmara Denizi'nin su altı yaşamındaki zenginliğine odaklanıyor ve hem var olan mercan nüfusunu korumaya, hem de çoğaltılmasına odaklandığımız çalışmaları yürürlüğe koyuyoruz. Özellikle Marmara Denizi'nde bulunan ve dünyada yalnızca Akdeniz'de görülen endemik ve habitat oluşumu için anahtar türler olan sarı mercanları korumak ve çoğaltmak için Tavşan Adası açıklarında mercan nakilleri gerçekleştiriyoruz. İnsan, çapa ve oltaların etkisiyle kırılmış mercanları bulup, özel bir teknikle kayalara monte ederek oluşturduğumuz bu mercan bahçeleri ile türlerin yaşam alanlarını genişletiyoruz. 

​

Bu proje, sadece mercanların korunması değil, aynı zamanda deniz ekosisteminin genel sağlığına da katkı sağlayacak önemli bir adımdır. Anadolu Efes'in desteğiyle yürüttüğümüz bu çalışmaların, gelecek nesillere daha sağlıklı bir deniz mirası bırakmamıza yardımcı olacağına inanıyoruz. 

​

FAZ 2

​

Denize +1 Nefes projesinin ikinci fazında, nakillerini gerçekleştirdiğimiz mercanları denizin 30 metre altına yerleştirdiğimiz kamera sistemleriyle 7/24 canlı olarak izleyerek, mercanlarımızın gelişimini ve bulundukları alandaki biyo çeşitliliğe sağladıkları katkıyı gözlemliyor ve kayıt altına alıyoruz. 

 

FAZ 3

​

Projemizin 3. fazında, deniz ve doğa dostu müzisyen Mercan Dede, Marmara Denizi’nde kaydedilen seslerden ilham alarak “Mercanların Senfonisi” eserine hayat verdi. Proje kapsamında dalgıçların su altına yerleştirdiği ses kayıt cihazlarıyla canlıların sesi kaydedildi. Proje kapsamında bugüne kadar 840 saatlik ses, 155 dakika da görüntü kaydı alındı. Değerli müzisyen Mercan Dede’nin Marmara Denizi’nde kaydedilen ses ve görüntülerden ilham alarak yarattığı eşsiz eseri keşfetmek için sizi klibimizi izlemeye davet ediyoruz.

​

FAZ 4

​

Projemizin 4. fazında vatandaş bilimi üzerine yoğunlaşarak “Mavi Atlas” uygulamasını geliştirdik. Vatandaş bilimi ile Türkiye su altı biyoçeşitlilik haritasını oluşturmayı hedefleyen bu uygulama, profesyonel dalgıç ve denizcilerin yanı sıra vatandaş katılımı ile de oluşturulacak. Kullanıcılar, deniz canlılarına ilişkin gözlemlerini, konum bilgisi ve görsellerle birlikte sisteme kaydedebilecek. Sahadan toplanan veriler, uzmanlar tarafından incelenerek, sistemdeki yerini alacak. Bu verilerin, potansiyel olarak iklim modellemesi ve yeni deniz koruma alanlarının belirlenmesi gibi bilimsel ve stratejik çalışmalara katkı sunması da hedefleniyor. Bununla birlikte, vatandaşlar, uygulama üzerinden deniz canlıları hakkında bilgi edinebiliyor. Bu sayede sadece deniz altı yaşamı belgelenmiyor; aynı zamanda doğa ile kurulan bağ güçleniyor ve toplumsal farkındalık artıyor. Kullanıcılar, uygulama aracılığıyla hem bilgileniyor hem de denizlerin aktif birer koruyucusuna dönüşüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü'nün de paydaşı olduğu bu proje, kamu-özel sektör-STK işbirliğinin deniz ekosistemlerinin korunmasındaki rolünü de somut biçimde ortaya koyuyor. 

​